Yere

Yere

Yere, Fluß, so v.w. Yare.


Pierer's Lexicon. 1857–1865.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • yere — tu·yere; yere; liv·yere; …   English syllables

  • yère — bru·yère; gru·yère; …   English syllables

  • Yère — ière, yère nf aire de battage Aude …   Glossaire des noms topographiques en France

  • yere çalmak — yere atmak, yere fırlatmak Yakalayıp radyoyu yere çalasım geldi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere yığılmak — yere düşmek Bu kadar insanın, bu kadar alçağın gözü önünde yere yığılmak istemiyordu. O. Pamuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere doğrulum — is., bit. b. Yere yönelim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere yönelim — is., bit. b. Bitkilerde kök ve sapların, yer çekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, yere doğrulum, jeotropizma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere geçmek — çok utanmak Hakkı Celis utancından yere geçiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere göğe koymamak — nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem vermek Bunun için Necla ile Ayşe onu yere göğe koymuyor enişte diye pervane gibi etrafında dönüyorlar. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere sağlam basmak — titiz ve dikkatli davranmak Uyanıklar, elbette yere sağlam basarlar. Çevreyi hesaba katarlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”