Yerken
Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:
kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir — yolsuz olduğunu bildiği bir işi yaparken kendini mazur göstermek için bahane uydurur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapır şupur — is. 1) Öperken veya yemek yerken çıkarılan şap şup sesi 2) zf. Öperken veya yemek yerken şap şup sesi çıkararak Şair çiçeği sever görünür de daha çok sevdiği ve şapır şupur yediği meyvelerden çokluk bahsetmez. A. H. Çelebi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dinmukhamet Akhimov — Born Dinmukhamet Akhimov August 8, 1948 (1948 08 08) (age 63) Kazakhstan Occupation … Wikipedia
bağırsak gazı — is., tıp Yemek yerken yutulan, havadan veya besinlerin sindirimi sırasında açığa çıkan gazlardan oluşan ve bağırsaklarda biriken uçucu madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çorba kaşığı — is. Yemek yerken kullanılan tatlı kaşığından büyük kaşık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedi — is., hay. b. Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus) Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi. Birleşik Sözler kediayağı kedi balı kedi balığı kedibastı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lopur — is. Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses Birleşik Sözler lopur lopur … Çağatay Osmanlı Sözlük
löpür — is. Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses Birleşik Sözler löpür löpür … Çağatay Osmanlı Sözlük
peşkir — is., Far. pīşgīr 1) Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu 2) Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete Henüz birkaç yudum içtiği şarabın ıslaklığını sapsarı bıyıklarının üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük